Günler, haftalar ve aylar çabuk geçiyor. Derken sonbahar kapıyı çaldı, ‘ben geldim’ dedi. Hem de yağmurla…
Haftalardır, aylardır beklenen rektör seçimi için de geri sayım başladı. Önümüzdeki ay içinde KSÜ yeni patronuna kavuşacak, belki de eskisi ile devam kararı alınacak, bunu bilmiyoruz. Nasip, kısmet. Gerçi yorumlar, eleştiriler farklı ve çok seslilik varken, kalkıp Ahmet veya Mehmet üzerinde isim belirleyici rolüne soyunmak doğru değil.
Biz, isimlerden çok bu üniversiteye, bu şehre katkı sağlayacak kimseleri istiyoruz. Kim daha çok yararlı olacaksa, kim daha çok üniversite ile halk arasına duvar örmeyecekse, kim daha çok üniversite ile sanayici-iş dünyası barışık yaşayacaksa, kim bugün itibariyle 31 bin olan öğrenci sayısını 40-50 binlere taşıyacaksa, kim bu kentin sosyal, kültürel ve eğitim yapısına artı katacaksa, buyursun başımızsın üstünde yeri var.
Sosyal demokratmış, cemaatçiymiş, liberalmiş beni çok da ilgilendirmiyor. İcraata bakarım.
*
Bu anlamda, adaylığını resmen açıklayanlardan, çocukluğumuzun beraber geçtiği, birlikte deveme çevirip, küsküç oynadığımız, bu şehrin öz evladı, mazisi temiz, herkese gülümseyen yüzünü gösteren, dünyaca ünlü kardiyolog değerli dost Prof.Dr. Sami Özgül, bugün basın toplantısında, aday olduğunu açıkladı.
Arkasında birileri var, sponsoru falan gibi tartışmalar yersiz. Ona kalırsa, günümüzde ki artık bu yaşamın ve gerçeğin ta kendisi haline geldi, birileri bir yere oynuyorsa, mutlaka beraberinde yol arkadaşları, fikirdaşları, gönüldaşları olacak. Dünyada böyle…
Bugün itibariyle bakıldığında, 11 aday var. Yaklaşık 485 akademisyen bakalım tercihini kimlerden yana kullanacaklar. İçlerinde 250 kadar da paralelci olduğu söyleniyor. Bizim paralelle, maralelle ilgimiz yok da, kabul etmek gerekirse, bu akademisyenler de belirleyici olma noktasında mihenk taşını oluşturuyorlar.
*
Sami Özgül… Konuşurken, anlatırken, soruları cevaplandırırken fazla heyecanlıydı. Belki de, bugüne kadar ilk kez kalabalık bir basın camiası karşısına çıkmıştı ki, neredeyse terler boşanacaktı yüzünden. Ama konuşurken, kelimeleri seçerken özen göstermesi, nezaketi elden bırakmaması, ikna yeteneğini de konuşturarak, dolu dolu cevaplar verdi.
Üniversitenin birçok sorunları var. Sayın Özgül, inancımız o ki bu sorunları çözebilecek yetenek ve kadroya sahip.
Rabbim hakkında hayırlısını versin, yolu açık olsun!

Hiç yorum yok: